Son yazıyı yazalı 5 yıl olmuş! Daha neler!
Ohooooo neler neler..
Şimdi açıp okuyunca bir an o günlere döndüm. En başına, şimdi olduğumuz yerden çok uzaklara.
Barış ve Deniz artık 5 yaşındalar! Hala ikizibiraradalar. Evden eve taşınıp kendilerini Londrada buldular 2 yıl önce. Macerlar maceralar..
Buraya en son yazdığımda uzun uzun Barışın ameliyatından bahsetmişim. Ve üstünden 5 koca yıl geçmiş ha. Şimdi süper kahraman kostümleri giyip koltukların üstünde zıplayan, taklalar atan iki küçük insan oldular. Okula bile başladılar.
Hadi bi hızlı geçiş yapıyım.
Barışın ameliyatı.. 2.5 aylıkken Koç Üniversitesi Hastanesinde yapılan ameliyatı çok iyi geçti. Bağırsağın hastalıklı kısmını aldılar ve o kadar. Geri kalan ona yetermiş zaten. Yetiyo da :) Ameliyat sonrası 1 yaşına kadar bağırsaktaki dikiş yapılmasın diye numaralı demir çubuklar verdi doktoru. Bağırsaktaki içten dikişin iyileşmesini bekledik bir süre. Sonra basladık günde iki kere çubuk kullanmaya. Hiç farkettiği bişey olmadı. Canı hiç yanmadı çünkü kayganlaştırıcı sürerek yapıyordum ve mutlaka bezini değiştirirken yapıyorum. Ameliyat sonrasında hiçbir aksilik yaşamadık. Güzel güzel iyileşti minnoş. Yaşına gelince de tamamen bıraktık. Kilosu Denizin her zaman azcık arkasından geldi, hala da öyle. Bence kolay kolay kilo alan bi çocuk olmayacak zaten :) Ama en ufak bir eksiliği, rahatsızlığı olmadı ameliyattan ötürü. Yani şanslıymışız ki kolayca atlattı, biz de iyileşme sürecinde çok titiz baktık tabii ki. Pansumanlarını aksatmadık, popodaki kızarıklıkları hemen kremledik iyileştirdik. Şimdi karnındaki 2 günlükken olduğu ameliyatın izinden başka bişeyi yok. O iz de çok görünür olmasına rağmen bir kere bile sormadı bu nedir diye. Sanki hiç yokmuş gibi o iz onun için. Bakalım ne zaman soracak..
Biz çocukların ilk 3 yaşında 3 ev değiştirdik. Feneryolu'nda başlayan maceramız Göztepe'de ve sonra da Arnavutköy'de devam etti. Şehirin içinden adım adım uzaklaştık, en sonunda kendimizi Londra'da bulduk. Şehir bizi kustu resmen. Feneryolu'ndan Göztepe'deki kendi evimize geçmiştik. Yerden ısıtmalı yeni yapılmış evde baya rahat ettik aslında. Fakat oranın da trafiği bizi bitirdi. En sonunda bir cumartesi günü evden Bağdat Caddesi'ne, yürüyerek 30 saniye olan yolu arabayla 30 dakikada geçemeyince taşınmaya karar verdik. Biraz da mümkünde bir bahçemiz olsun dedik. Böyle diye diye Arnavutköy'e kadar gittik! Ama sahildeki Arnavutköy değil, şimdi havaalanının olduğu Arnavutköy! Ebemköy! Ama çok rahat ettik orda zira ev bahçeliydi. Çocuklar bizden daha da rahat ettiler. Bir da yatılı yardımcı bulduk, herkes rahat etti. Tam 3 yıl boyunca gündüzlü ya da yatılı bakıcının yanında muhakkak anneanne ya da babaanne bulundu. Haftayı nöbetleşe aldılar, döne döne gelip gittiler saolsunlar.
Bir noktada yurtdışına çıkmak hep dilimizdeydi de nasıl olacağını pek bilememiştik. İki taraftan da işlerimizi zorladık uzun süre. Bu arada çocuklar 3 yaşına yaklaştıklarında, sanırım Eylül 2018 gibi kreşe başladılar. Beşiktaş'ta Meşe Palamudu Çocuk Evi'ne gittiler kısa süre. İlk defa o zaman ayrıldılar az da olsa. Kreşte 2 sınıf vardı, ikisini ayrı sınıflara verdik biraz kendi karakterleri gelişsin, tek olarak da başlarının çaresine bakabilsinler diye. Tabii bu kreşin kayıtları aylar öncesinden yapılmıştı o zamanlar gideceğimiz de belli değildi. Sonra benim şirketimde bir iş fırsatı çıktı, Londra'da bir pozisyon açıldı. Haziran - Temmuz boyunca görüşmeler, paneller falan bizde bu işler uzun sürerdi zaten. Temmuz sonunda haber geldi, hazırlıklar başladı! Çocuklar yine de kreşe başladılar tabii ama sadece 2 ay kadar gittiler ve 10 Kasım'da Londra'ya uçtuk.
İlk gelişimizde annem de bizimle geldi ki biz ev, iş, okul ayarlarken o çocuklarla ilgilendi. Ev tuttuk, kreş bulduk yerleştik 2 ay kadar sürdü. Buradaki kreşler aşırı pahalı ve de eğitim farklı, ona da alışmamız gerekti tabii :) Chiswick'e yerleştik bir de buralar biraz daha pahalı ama neyse dedik bu bir yatırımdır neticede. 2 sene gömelim poundları, sonra okula başlayınca sıfırlanacak hepsi. Burdaki kreşte aynı sınıfta olmak zorunda kaldılar çünkü tek sınıf vardı. Önce Maggie&Rose diye bir kreşe başladılar, sonra orda çok değişim oldu öğretmen kadrosunda, memnun değildik değiştirdik Kido diye başka bir kreşe geçtiler. Bu kreş işlerine sonra gireriz şimdi bu biraz özet bölüm malum :)
İlk 1 yılımız zorlu geçti, zira çok farklı bir sisteme alışmaya çalıştık. Yanımızda yardımcı yok, aileler yok, arkadaşlar yok. İnsan kendini kimliği dahil baştan yaratıyor bir nevi. yuvarlana yuvarlana bulduk yolumuzu. 2. yılımızın başında da zaten Co-Vid geldi, ama artık alışmıştık zaten de bi zahmet!
Çocuklar Eylül 2020'de İlkokula başladılar. Burda 5 yaşında 'Reception' dedikleri bir sınıfa başlıyorlar, bir nevi anaokulu. Kreş desen değil, birinci sınıfa desen değil, tam bir ara geçiş yılı. Tabii ki develet okulu! Zaten burda çocuklu aileler herseye okullar çevresinde kuruyorlar. Devlet okulları puanlıyor, sen de gidip yüksek puanlı okulları buluyosun, obanı onun yakınlarına kuruyosun. Zamanı gelince belediyenin şeysinden online başvuru ile belediye okula yakınlık derecesine göre çocukları yerleştiriyo. Bizimkiler de en iyi okullardan birine yerleştirildiler, de haydi 6 yıl burdalar gibiler!
Co-Vid sebebiyle bir süre okullar kapatıldı, 2 aya yakın evden eğitim oldu ama geçen hafta itibariyle Mart 2021'de tekrar okula döndüler. bu okulda da 2 sınıf vardı, okul da sınıfları ayırmayı önerdi, zaten biz de öyle istiyorduk ve ayrı sınıflardalar. Fakat bu ayrı sınıflar zaten günün yarısını birlikte geçiriyolar, dolayısıyla ne ayrılar ne birlikteler. Çok da ideal bir durum oldu :)
Neyse işte işin özeti bu!
Eskiden bebeklermiş, şimdi çocuk olmuşlar. Ben demiyorum, kendileri diyo!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder